Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Paralel devlet sosyal bilim literatürüne Amerikalı tarihçi Robert Paxton tarafından kazandırılmış.
Devletin veya hükümetin içinde ama meşru olmayan ‘devlet gibi’ kurum ve organizasyonlar toplamı için kullanılmış.
Paralel devlet, temelde devletin egemen siyasal ve toplumsal ideolojisini desteklemeye hizmet ediyor.
Dolayısıyla bizde yaygın olarak kullanılan anlamından, meşru iktidara alternatif gayri meşru bir yapı, ‘devlet içinde devlet’ teriminden farklı!
Tarihte örneği var mıdır?
Evet, genel olarak Nazi Almanya’sı, Faşist İtalya, Sovyetler Birliği, İran ve Kuzey Kore gibi totaliter devletlerde, gençlik kurumlarında, iş/çalışma kolektifleriyle birlik ve milislerde yaygın.
Türkiye tarihinde paralel devlet, tek-parti dönemi hariç, görülmedi. Ama derin devlet hep vardı!
Özellikle II. Meşrutiyet’ten itibaren!
İttihat Terakki’nin 1908 sonrası siyasal hayattaki konumu, kendisine biçtiği rolü, görünürlük açısından tercihini bugün de görmek mümkün.
İttihat Terakki’nin lideri yoktur.
Hemen akla Enver Paşa, Cemal Paşa, Talat Paşa gelir ama anladığımız anlamda genel başkan yoktur.
Dönemlere göre sayısı değişen Merkezi Umumi’de mesela 1908’de kim vardı bugün bilmiyoruz. Bu, ilginç şekilde Türkiye’de dinci sağ örgütlenmeye model olmuş.
Günümüzde sıkça dile getirilen “Paralel Devlet” için şunu söylemek pekâlâ mümkün gibi görünüyor.
Örnek verecek olursak, devlet içinde hem AKP’nin hem de Cemaatin bir yapılanması olduğu açıkça görülüyor.
İşte bu yüzden savaş iyice kızıştı…
Binlerce polisin, kamu görevlisinin yeri değiştirilirken, daha ne kadar değiştirileceği belli değil.
Ufuk sislerle kaplı olduğu için bu savaştan kimin galip çıkacağı belli değil.
Bir zamanlar “Askeri Vesayet”ten söz edenler, bu gün kendi yarattıkları yapıdan, “Yargı Vesayeti”nden bahsediyorlar. Oysa bu vesayet oluşturulurken, bu gün tu kaka ilan edilen savcılar, hâkimler, HSYK kahraman ilan edilip, bu kurumlar sayesinde “İleri Demokrasi” ilan edilmişti.
Cemaat hakkında kitap yazdığı için yıllardan beri içeride tutulan, Hanefi Avcı, bu gün kurtarıcı rolüne soyunup, yakında içeriden çıkartılıp, Emniyet Genel Müdürü olarak düşünülüyormuş.
Sözün özü:
“İleri Demokrasi”den vazgeçip, normal “Demokrasi”ye geçmeye çalışan iktidar partisi, aradaki 5-6 yıllık hukuksuzluk dönemini görmezden gelip, o dönemde yarattığı devi, geriye dönerek alt etmek istiyor.
Yani, kendi yarattığı “paralel yapıyı” şimdi yıkmak istiyor.
Yıkabilir mi?
Bence zor görünüyor…
Tarih: 2016-04-13 12:05:25 Kategori: Sosyoloji
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Paralel Devlet Nedir
Devletin veya hükümetin içinde ama meşru olmayan ‘devlet gibi’ kurum ve organizasyonlar toplamı için kullanılmış.
Paralel devlet, temelde devletin egemen siyasal ve toplumsal ideolojisini desteklemeye hizmet ediyor.
Dolayısıyla bizde yaygın olarak kullanılan anlamından, meşru iktidara alternatif gayri meşru bir yapı, ‘devlet içinde devlet’ teriminden farklı!
Tarihte örneği var mıdır?
Evet, genel olarak Nazi Almanya’sı, Faşist İtalya, Sovyetler Birliği, İran ve Kuzey Kore gibi totaliter devletlerde, gençlik kurumlarında, iş/çalışma kolektifleriyle birlik ve milislerde yaygın.
Türkiye tarihinde paralel devlet, tek-parti dönemi hariç, görülmedi. Ama derin devlet hep vardı!
Özellikle II. Meşrutiyet’ten itibaren!
İttihat Terakki’nin 1908 sonrası siyasal hayattaki konumu, kendisine biçtiği rolü, görünürlük açısından tercihini bugün de görmek mümkün.
İttihat Terakki’nin lideri yoktur.
Hemen akla Enver Paşa, Cemal Paşa, Talat Paşa gelir ama anladığımız anlamda genel başkan yoktur.
Dönemlere göre sayısı değişen Merkezi Umumi’de mesela 1908’de kim vardı bugün bilmiyoruz. Bu, ilginç şekilde Türkiye’de dinci sağ örgütlenmeye model olmuş.
Günümüzde sıkça dile getirilen “Paralel Devlet” için şunu söylemek pekâlâ mümkün gibi görünüyor.
Örnek verecek olursak, devlet içinde hem AKP’nin hem de Cemaatin bir yapılanması olduğu açıkça görülüyor.
İşte bu yüzden savaş iyice kızıştı…
Binlerce polisin, kamu görevlisinin yeri değiştirilirken, daha ne kadar değiştirileceği belli değil.
Ufuk sislerle kaplı olduğu için bu savaştan kimin galip çıkacağı belli değil.
Bir zamanlar “Askeri Vesayet”ten söz edenler, bu gün kendi yarattıkları yapıdan, “Yargı Vesayeti”nden bahsediyorlar. Oysa bu vesayet oluşturulurken, bu gün tu kaka ilan edilen savcılar, hâkimler, HSYK kahraman ilan edilip, bu kurumlar sayesinde “İleri Demokrasi” ilan edilmişti.
Cemaat hakkında kitap yazdığı için yıllardan beri içeride tutulan, Hanefi Avcı, bu gün kurtarıcı rolüne soyunup, yakında içeriden çıkartılıp, Emniyet Genel Müdürü olarak düşünülüyormuş.
Sözün özü:
“İleri Demokrasi”den vazgeçip, normal “Demokrasi”ye geçmeye çalışan iktidar partisi, aradaki 5-6 yıllık hukuksuzluk dönemini görmezden gelip, o dönemde yarattığı devi, geriye dönerek alt etmek istiyor.
Yani, kendi yarattığı “paralel yapıyı” şimdi yıkmak istiyor.
Yıkabilir mi?
Bence zor görünüyor…
Tarih: 2016-04-13 12:05:25 Kategori: Sosyoloji
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx